Franchise, başarılı bir iş fikri etrafında toplanmış küçük girişimcilerin, büyük firma gibi davranmasını sağlar.
ABD de doğan franchise sistemi, verimli ve karlı oluşu sayesinde hızla dünyaya yayıldı.
Franchise sistemini kullanan markalar rakiplerinin açık arayla önüne geçti, yarış artık franchise markalar arasında yaşanıyor. Yerel ve müstakil markalar tüketici ilgisini çekebiliyorsa, onlarla birlikte büyüyen, kaliteyi köşedeki dükkanla bağdaştıran jenerasyonun sayesinde yapıyor.
Alışveriş merkezlerinin zincir marka olmayanlara yer vermek bile istememesi, gelecekte franchise verenlerin nasıl üstünlük sağlayacağının bir göstergesi.
Franchise vermeyen firmalar bile, ancak franchise tekniklerini kullandıklarında, yani tek tip işletme, standart işletim sistemi, eğitim ve denetim uyguladıklarında zincirleşerek yayılmayı başarıyorlar.
Bir franchise sistemi öncelikle her bir işletmesinde iyi gelir elde edebilmelidir.
Ortada bölüşecek pasta yoksa, franchise da olamaz. Franchise alan kendi başına kazanabileceğinden daha para kazanmayacaksa işi sürdürmez.
Franchise veren özgün iş fikri ve modeli ve ortaya koyduğu eforu ile kazancı artıramıyorsa içinden kendine menfaat sağlayamaz, işini öğretmez, markasını kullandırmaz, sistemi yürütmez.
Franchise veren ve alan, sistem ve marka sayesinde yaratılan katma değeri dengeli şekilde paylaşmalıdırlar.
Denge, her birinin koyduğu para, bilgi ve çabayla kendi kazanabileceği kadar alması, ilave karın ise tarafların güçler ile orantılı paylaşılması halidir.
Franchise sisteminin dünyada ilk uygulayıcılarının üreticiler olması rastlantı değildir. Üreticiler, yüksek cirolarından ürün reklamına ayırdıkları payı, çoğunlukla aynı marka zincirleri için de kullanır, sinerji sağlarlar.
Üreticiler, sahip oldukları geniş yönetici kadroları ile modern yönetim tekniklerini kullanır, kararlarında ve atılımlarında daha deneyimli ve cesur davranırlar.
Franchise, kaliteli hizmet ile müşteri bağlılığı sağlar.
Özellikle hipermarketler ve zincir marketler sattıkları ürünleri rafa koymak için ücret alırlar. Kendi mağaza zincirini kurmak bu tür masraflardan kurtarır.
Düzenli çalışan ve sürekli satın alan işletmeler sayesinde üretimde süreklilik sağlanır. Sezyonel dalgalar veya güçlü alıcının kaprisleri olmaz.
İş sistemi franchisingi uygulayan firmalar, giderek yoğunlaşan yerli yabancı rekabet karşısında büyüyerek markalarını korurlar.
Önceki nesillerden devralınmış, uzun yıllar boyunca adeta uyumuş ve neredeyse unutulmakta olan markanın maddi değere dönüşmesi için franchise tek ve son fırsattır.
Esnaflıktan iş adamlığına geçmenin en hızlı yolu franchisingdir.